30 Mayıs 2016 Pazartesi

Altyapı problemi ve çözümü (Galatasaray için)

Geçtiğimiz hafta Ziraat Kupası’nı Galatasaray alarak, Uefa biletini kaptı ve büyük bir avantaj sağladı. Maçla ilgili yorum yapmama gerek yok. İlk yarı Galatasaray, ikinci yarı Fenerbahçe iyiydi. Bu sefer bambaşka bir konuya değineceğim. Son zamanlarda git gide uzaklaşan bir konu var: Altyapı.
Eskiden Altyapı’dan bir sürü oyuncu çıkardı ama son dönemlerde pek isim duyamıyoruz.
Duysak da heyecanımız çabuk geçiyor. Mancini zamanında oynatılan Emre Can Coşkun ve İbrahim Coşkun kardeşler vardı. İbrahim gol attığı için daha ön plana geçmişti ama ikisi de gayet güzel bir iş çıkarmışlardı. İbrahim şu anda A2 takımında devam ediyor, Emre ise son olarak Giresunspor’a kiralandı. Peki, bu çocukları o kadar oynatıp heyecanlandırdılar da ne oldu? İsimlerini bir sürü kişi unuttu bile. Bence ikisi de gayet başarılı çocuklardı. İleride belki takıma alınırlar ama belkilerle yürümüyor maalesef bu işler.
Bu düzenin böyle olmasını bir kaç şeye bağladık.
Birincisi: Yabancı sınırının ortadan kalkmasıyla birlikte çoğu takım gözünü yabancı oyunculara dikmiş durumda. Bu da doğal olarak yerli oyuncuların yetişmesinde büyük bir sıkıntı.
İkincisi: Bir çok genç oyuncudan gördüğümüz ve duyduğumuz kadarıyla istedikleri mevkiilerde oynatılmıyorlar. Ülkemizde sol bek kıtlığı yaşandığı için forvet oynayan adamı sol bek yapmaya çalışıyorlar. Sonuç doğal olarak hüsran oluyor. Bu davranışlardan dolayı beklenilen performansı göremeyen yönetim o çocukların da hayallerini yıkmış oluyor. Netice olarak çoğu oyuncu futbolu bırakıp alakasız işlere girmeye başlıyor.
Üçüncü seçenek olarak da mevkiilerinde yıllanmış oyuncular var. İsim yapmış ve koltuğu parsellemiş oyunculardan gençlere fırsat tanınmıyor bazı takımlarda. Adam jübilesine kadar garantilemiş oluyor yerini. Tabi sağlığı ve performansı da iyi olduğu müddetçe.
Tüm bu nedenlerden dolayı Altyapı’dan adam çıkartamıyoruz, ya da çıkanları kaptırıyoruz.
Bir dönemler Altyapı gibi bir sürü oyuncu çıkartan takımlar da vardı. Çanakkale Dardanel gibi takımlardan ne oyuncular çıktı zamanında.
İşte tam bu noktada geçen gördüğüm bir belgesele değineceğim.
Almanya’da bir yatılı okul. Futbol yatılı okulu. Yıllık 30.000 Euro.
Bu okulda çocuğunuzun futbolcu olması için tüm eğitimleri veriyorlar. Sabah 6’da uyanıp normal okul eğitimlerini alıp, ardından futbol eğitimine geçiyorlar. Okulun sahibinin dediğine göre, günümüzde artık büyük kulüpler eğitimli futbolculara önem veriyorlar. Zaten okulun kuralları sosyal hayat konusunda da oldukça sert. Odaları temiz, yataklar toplu, her şey yerli yerinde olacak. Herkes devamlı kontrol ediliyor. Dışarı çıkmak, parti vermek yasak.
Öğrenciler tamamen futbola ve eğitime odaklanmış durumda. Aralarda bile maç izliyorlar.
Çoğunun hayali bir Bundesliga takımına girmek, genelde bu Bayern oluyor haliyle. Bir taraftan da Milli takıma girmek için çabalıyorlar ama bir çocuk vardı ki, teklif gelse Türkiye’yi seçerdim dedi. Evet, çocuğun adı Emre. O da bu okulda eğitim görüyor ve oldukça yetenekli.
Böyle devam ederse ileride onu iyi takımlarda görmek mümkün ama Milli Takım seçimi için bizim yetkililere duyrulur.
Fatih Hoca bu işleri iyi bilir. Karadağ maçında oynattığı genç yetenek Emre Mor göz doldurdu.
Aslında diyeceğim o ki, Almanya’daki gibi bir futbol okulu açılsa. Çocuklar aynı şekilde hem okul eğitimini, hem de futbol eğitimini görse de Altyapı güçlense.
Hatırltalım. Galatasaray, Uefa Kupası’nı ağırlıklı olarak Türk oyuncularla aldı. Yani illa yabancı demek başarı demek değil! Bırakalım artık şu yabancı hayranlığını da Altyapı’lardan güçlü ve başarılı oyuncular çıkartalım!

Melis Büyükplevne'nin yazısı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder